Katya’nın Yazı –Trevanian

<meta name=”google-adsense-account” content=”ca-pub-7350718767107764″>

Yaklaşık 230 sayfalık kalınlığıyla, başladığı dingin esprili tonuyla beni rahatlatacağını düşündüğüm bir kitap. Bittiğinde mideme ve beynime indirilen darbeleri sindiremeyeceğimi, kitabın günlerce aklımdan çıkmayacağını hayal bile edemezdim.

Yazar Trevanian…

Kimdir, böyle biri var mıdır? Nerde, ne zaman, nasıl yaşamıştır?  Mezarı nerededir?  Bu soruların cevabı bilinmez. Yazar bütün yaşamını ustaca gözden saklamaya özellikle dikkat etmiş ve sonuna kadar başarmıştır

Ölümsüz sanatçının Trevanian takma adıyla yazdığı, gerçek adının ise Rodney William Whitaker olduğu, hakkında kesin ve yaygın bilinen tek bilgi diyebilirim.

Rodney William Whitaker

Doğumu 12 Haziran 1931- Ölümü 14 Aralık 2005 İngiltere

Amerikalı yazar 14 Aralık 2005’de İngiltere’de adresi bilinmeyen bir yerde, kronik akciğer rahatsızlığından öldü. İsteğine uygun olarak mezarının nerede olduğu hiçbir zaman açıklanmadı.

Yazar Trevanian adının yanı sıra, Nicholas Seare ve Benat Le Cagot takma isimleriyle de eserler yazmıştır.

Trevanian’ın kim olduğu bilinmez, ama eserleri bütün dünyada okunur. Bir kere okuduktan sonra tekrar okumak isteyebilirsiniz fakat o tek seferlik okuyuşta, bütün roman beyninize, aklınıza kazınmıştır zaten…

Katya’nın Yazı Kitap Hakkında

Roman 2. Dünya savaşından hemen önce Bask bölgesinde geçer. Savaş öncesi, bütün toplumun özellikle de genç erkeklerin neler olacağını hayal dahi edemedikleri bir dünya ve Bask adetleri detaylı bir şekilde anlatılır. Olayların tamamı savaş öncesinde geçer o sırada toplumda yerleşen’’ Bir şey olmaz’’. ‘’Yok, savaş çıkmaz’’… ‘’Çıksa N’olur? Savaştan mı korkacağız’’ vb. bilinçsiz yanlış yargılar,  kısa fakat çok etkileyici bir şekilde anlatılır.

Roman, esas olarak yaz mevsiminde Salies bölgesinde yaşanan bir aşkı konu eder gibi görünür. Göreve yeni başlayan genç bir doktorun belirsiz bir sebeple kasabaya yerleşmiş, Parisli soylu bir ailenin hayat dolu kızına aşık olmasına tanık olursunuz. Olaylar gelişirken romandaki her karaktere ayrı ayrı bağlanırsınız.

Diyaloglar inanılmaz derecede zeki ve esprilidir. Romantik bir konu, eğlenceli esprili diyaloglar, ‘’Tamam’’ dersiniz ve rahatça koltuğunuza gömülüp keyifli bir okuma serüvenine dalmaya hazırlanırsınız,  

Veee Trevanian’ın tuzağındasınız artık. Bundan sonra isteseniz de kitabı bırakmanız mümkün değildir. Romanın hangi sayfasına gelirseniz gelin, girift gerçeklerden kaçmanız mümkün değildir. Kahramanımız genç doktor, içine düştüğü durumdan kurtulmak için çırpındıkça gerçeğin bataklığına daha çok batar.

En son sayfa, hatta en son cümlede nakavt yumruğunu aldığınızda, artık ne ayağa kalkacak ne de maça itiraz edecek haliniz yoktur.

Yazarın ustalıkla ördüğü kişilik betimlemeleri, karakter derinlikleri içinde o döneme ait  (belki de ne yazık ki günümüzde de çok değişmeyen) sağlık koşulları hakkında bildiğiniz ama dile getirmekten, hatta düşünmekten bile kaçındığınız gerçekler, erkek egemen sistemin yalnız kadınların değil erkeklerin dünyasını da ne kadar yaraladığı bir çırpıda gözlerinizin önüne seriliyor.

Katya’nın Yazı Kitaptan Alıntılar

 

  •   ‘’İtiraf ruha iyi gelir, Montjean. Ruhu boşaltır, yeni günahlar için yer hazırlar.”
  • ‘’Çardağa o halde. Evet. Yağmur damlaları çinko tavanı döver, konuşmamızı engeller, Tek başımıza… Dünyayla aramızda gümüş rengi yağmurdan bir perde. Sessiz otururuz… Sessizliği paylaşırız… Elele tutuşuruz… Konuşmaya ihtiyaç duymayız… Yoo, daha iyisi ilişkimiz konuşmanın ötesinde olur..’’
  • ‘’Ben geleceği hep, yığınlar halinde ‘bugün’ olmayı bekleyen yarınlardan oluşmuş diye görürüm.”
  • Bir saate yakın süre susmamacasına konuştum ve sonunda, o gençlik saflığım içinde, kızın çok tatlı sohbeti olduğuna karar verdim.
  • ‘’Mücadele dolu bir hayat geçirerek güçlenmek herkese nasip olmaz. Herkes bir meslek sahibi olacak, bir gelecek bekleyecek kadar özgür değildir.”
  • “Sanmam ki babam senin bize gösterdiğin ilginin tıbbi olmadığından kuşkulanmış olsun. Bu da senin yapındaki hayranlık uyandırıcı bir sahtekârlık eğilimine işaret ediyor. Bu yeteneğini geliştirmelisin bence. Serserilerle, kalleş tüccarlarla dolu dünyada yaşayabilme aracı olduğu kadar, fazla ciddiyeti ve fazla içtenliği yüzünden ilginç olmayan bir kişiliği de ilginç hale getirme amacıyla yapmalısın bunu…’’
  • “Tüccarlarla iş görmen garip,” dedim. “Onlardan bir sınıf olarak o kadar nefret ettiğine göre…” . “İnsan zaman zaman onlarla ister istemez temas etmek zorunda kalıyor, dostum. Ne de olsa, dünyanın sahipleri onlar. Miras ya da armağan olarak almış değiller onu tabii. Satın aldıkları için onların olmuş.”
  • Gözleri bir an beni yokladı, sonra gülümsedi. “Biliyor musun, Jean-Marc, gözlerin öyle koyu renk ki, hemen hemen kapkara. Onları aydınlatmak için çok ışığa ihtiyacın var.”
  • Hepimiz sosyal nezaketin kurbanı değil miydik? Felaketleri zarafetle karşılamaya kendimizi zorunlu hissetmiyor muyduk? Utanmaktansa mahvolmayı, yok olmayı bile tercih etmiyor muyduk?
  • Güzelliğin fazlası zekayı köreltir. Şekerin dişleri bozması gibi
  • Sizde mütevazılık sandığım şey aslında potansiyelinizin yansımasıymış…
  • Fakirlere sorular sorulur. Söylediklerinin kanıtı aranır. Zenginlerin ise ifadeleri kayda geçer, yalnızca imla hatası yapılmamasına dikkat edilir.
  • İnsan kafası kabul edemeyeceği şeylerin biçimini değiştirip onları kabul edebileceği biçimlere yoğurmayı pek güzel becerir.
  • İnsanın kendini farklı sanmasından daha sıradan daha olağan bir şey yoktur.

Yazarın Eserleri

  • The / Yazarın kendi adı Rodney Whitaker olarak yazdığı tek kitap
  • İnfazcı (The Eiger Sanction ) Trevanian takma adı ile yazılmıştır. ( 1972)
  • Hesaplaşma (The Loo Sanction) Trevanian takma adı ile yazılmıştır.(1973)
  • Kasaba ( The Main) Trevanian takma adı ile yazılmıştır. (1976)
  • Şibumi (Shibumi) Trevanian takma adı ile yazılmıştır. (1979)
  • Katya’nın Yazı (The Summer of Katya) Trevanian takma adı ile yazılmıştır. (1983)
  • Yirminci Mil (İncident at Twenty-Mile) Trevanian takma adı ile yazılmıştır. (1998)
  • Kentte Sıcak Gece (Hot Night in The City) Trevanian takma adı ile yazılmıştır. (2000)
  • İnci Sokağı (The Carzyladies of Pearl Street ) Trevanian takma adı ile yazılmıştır. (2005)
  • 1339…Ya da Öyle Bir Yıl, Bir Sokak Satıcısı Adına Özür (1339…or So: An Apology for A Pedlar)  Nicholas Seare takma adı ile yazılmıştır. (1975)
  • Kaba Saba Masallar ( Rude Tales and Glorious) Nicholas Seare takma adı ile yazılmıştır. (1983)

8 Comments

    • Teşekkürler… Sanki şu alıntı senin yaşam görüşüne uyuyorgibi
      ”Mücadele dolu bir hayat geçirerek güçlenmek herkese nasip olmaz. Herkes bir meslek sahibi olacak, bir gelecek bekleyecek kadar özgür değildir.

Bir Cevap Yazın