https://www.google.com/adsense/new/u/0/pub-7350718767107764/sites/detail/url=fusunesen.com#:~:text=%3Cscript%20async%20src%3D%22https%3A//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js%3Fclient%3Dca%2Dpub%2D7350718767107764%22%0A%20%20%20%20%20crossorigin%3D%22anonymous%22%3E%3C/script%3E
Geçenlerde Netflix’de bir film izledim. Film değil, Amerika’da yaşayan evsiz insanları konu eden bir belgesel… Enteresan bir yapımdı. Önce sonunu söyleyeyim. Yayın bittiğinde içimde uyanan duygu “Keşke imkan olsa bu insanlara yardım edebilsem !!!” oldu.
Kim destek olacak? Ben, Türkiye’den bir emekli…
Kime/neye destek olunacak? ABD devletinin bir sosyal sorununa…
Vay, vay, vay, ne güzel kurgulamışlar. Dünyanın en zengin ülkesi evsizler için barınma sağlayamıyor, bunu da belgesel haline getirip, duyuruyor…
Yapımda, toplumsal acımasızlık açıkça sergileniyor. Sözgelimi evsizlerden genç bir kız annesi evden attığı için sokakta yaşıyor. Bir sevgilisi var. Kız hamile kalıyor. Telefonla annesini arıyor “Anne, yakında anneanne olacağını haber vermek için aradım” diyor. Konuşma bitip, telefon kapanınca erkek arkadaşı bir ümit soruyor” Ne dedi annen?” Kız bitkin, umutsuz “Çok tebrik etti. Artık sokakta yaşamayı da bırak” dedi.
Düşünüyorum, bizde böyle bir şey olmaz. Anne/ aile hemen devreye girer. Bebeğe, kıza evinde yer açar, sahiplenir. Ya da… Ya da aile hemen devreye girer, tabancayı çekip, kızı vurur. Fakat her iki seçenekte de kız ve bebek sokakta bırakılmaz. Canım ülkem… Neyse konuyu dağıtmayayım.
Belgeseli seyrettikten birkaç hafta sonra, uluslararası basında şöyle bir haber okudum. “ ABD hükümeti evsizlerin kendisine büyük bir yük getirdiğini, bu nedenle artık onlara yardım edilmeyeceğini” söylüyor ve ekliyor “Ülkede yaşayan diğer insanların evsizlere yardım etmesi de yasaklandı.”
Yazının hemen altında 94 yaşındaki bir adamın, evsiz delikanlıya sıcak yemek verdiği için tutuklanıp, hapse atıldığı haberi yer alıyor.
Demek yaşlı adamcağız yasağa karşı geldiği için… Bekledim, orası özgürlükler ülkesi, halk protesto eder elbet, diye. Takip edebildiğim kadarıyla hiçbir şey olmadı. Kabullendiler!
Herkesin bildiği gibi pek çok akım Amerika’dan Dünyaya yayılır. Sonra benzeri uygulamaların Macaristan’da, İsveç’te olduğu yayınları gördüm.
Dünya dönüyor… Yazıyı Türk usulü bitiriyorum. “Hayırlısı”…
Bugün evsizler ölsün yük oluyor, yarın hastalar ölsün yük oluyor, belli yaşın üstündekiler ölsün yük oluyor, engelliler ölsün yük oluyor. Derken, derken sarışınlar ölsün, esmerler ölsün…
Emeklerine sağlık sevgili Füsun hanımın çok güncel bir konuyu işlemiş
Çok teşekkürler Ilgınımmm..
Anlayana çok Åey ifade edebilecek bir çalıÅma olmuÅ… Devamm… ð cKOVALI [image: Photo0297.jpg]
Çook teşekkür ederim…
Doğu insanına özgü duygusal düşünce yoluyla baktığınz bir yazı olmuş, elinize sağlık. Bende muhabbet olması açısından dikkatinizi başka bir yere çekmek istiyorum. Konuya şöyle gireceğim. Benim lise son zamanlarımdı sanırım 2012 yılları falan olması lazım Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü bilboardlara şöyle bir reklam vermişti: “Açılan her ele yapılan yardım başka bir eli açar” bo mikro, makroda ise Afrika’nın yaşadığı sefilliği sadece sömürüye değil biraz da kalkınması için yapılan yardımlara bağlıyorum. Yardımlaşmak bizi insan yapan olgulardan biri ama nasıl olması gerekir?
Bende izlediğim bir dizide gördükten sonra üzerine biraz araştırma yapmayı gereği duyduğum bir konu vardı. ABD’de sosyal sigorta kurumu güvencesi hakındaydı. Sanırım dünyadaki en iyi sosyal sigorta kurumu anlayışı Türkiye’de var kanaatine varmıştım. Sigortanız yatırıldığında sağlık, emekli gibi sosyal güvence ediniyorsunuz fakat dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile bizim ülkemizdeki gibi teminatlara sahip değiller. İlk bakışta bu beni o zamanlar için ülkemizin sosyal devlet anlayışında ne kadar gelişmiş olduğu kanısına vardırmıştı. Fakat şimdilerde ise bunu ülkemizin ekonomik ve gelişmişlik olarak çok geride olduğu kanısına vardırıyor. Peki neden?
Çünkü şöyle bir şey dikkarimi çekti; kıyaslama yaptığım ülkelerde insanların büyük bir bölümü kişisel ve ekonomik olarak kendisi geliştirmiş ve devletten bu gibi yardımlara ihtiyaç duymamakta. Bizim milletimiz ise ekonomik olarak kendini geliştirememiş ve devletten bu gibi yardımlra ihtiyaç duymakta. Mesela ülkemizde insanlar sağlık sigortası yaptırmaz. Çünkü ekonomik olarak o külfetin altına girmek istemezler. Bunun yerine sigorta vardır. Sigorta kurumu der ki; kardeşim sen paranı yönetemiyorsun o yüzden bana aylığından şu kadar vereceksin ve bende senin yerine yatırım yapıp paranı değerlendireceğim ve sana karşılığında hastane emeklilik işsizlik parası gibi ödemeler yapacağım. Bu aslında bir sömürü sistemi. Sigorta kurumu bizim paramızı kullanarak kar ederken bu karın düşük bir bölümünü bize iade eder. Geri kalan fonu ise nasıl kullandığı malum. Diğer ülkelerde ise insanlar kendi parasını yöneterek ülkemizde sigorta kurumunun bizi sömürmesi gibi kendini başkasının sömürmesine izin vermez. Bu durum milletlerde sizin bahsettiğiniz gibi uç noktaları doğuruyor mu? Evet doğuruyor fakat nüfusa oranla baktığımızda bunlar büyük oranlar değil. Aynı şekilde bizim nüfusumuza baktığımızda ise tam tersini görüyoruz. Kendi parasını yönetmiş insanlar zaten sigortaya ihtiyaç duymamakta.
Mesela ben şu anki kariyerime ilk başladığımda 2018 yılında büyüklerim kredi çek, borçlan ve para biriktir tavsiyelerinde bulunuyorlardı fakat kendileri borsa da fonlarda paralarını değerlendiriyor. Hatta devlet memuru olan bu insanlar mesailerinin çoğunu devlet işlerinde harcamak yerine borsada harcıyorlardı. Şu an için gözlemlediğim kadarıyla hepsi emekliliklerini kazanmış maaş almaya ihtiyaç duymayacak ekonomik özgürlüğe kavuş durumda insanlar. Ekonomik olarak yardımın doğuracağı sorunlardan bahsetmedim ama derdimi az çok anlatmışımdır diye umuyorum.
İnsanlık ve ebevenylik olarak anlattıklarınıza gelirsekte size çok hak veriyorum. Ülkemiz insanının bu konuda ki örf ve adetlerine bu yüzden hayranım. Tabii cinayet konusunda değil, sahip çıkma konusunda.
Uzun bir yorum olurdu aslında bunu bloglamam lazım 🙂
Değerli görüşleriniz için çok teşekkürler.
Demek istediğim koskoca ABD istese insanını sokakta bırakır mı?
Buna diğerlerinin sırtından yaşamak diye bakmıyorum. Devletin görevleri vardır diye…
Bunları söylerken kapitalizmin insafsızkığı filan da demiyorum. İnsanlar artık uç kötülüklerine sistemi bahane ediyorlar.
İnsanın kötülüğü yanında kapitalist sistem bile teoride masum kalıyor.
Ne var anlaşsın Türkiye’den TOKİ ile oldu bittiii….:)))))))))))))))))
Tabii ki koskoca ABD istese insanını sokakta bırakmaz. Hatta bunun için çalışan, devletin destek verdiği organizasyonlarda mevcut. Fakat hepsinin bir limiti, sınırı var. Sana diyor ki bak kardeşim ben sana yeni bir hayat kurman için barınma ve gıda desteği sağlıyorum. Ama sende hadi elini taşın altına koy… Bu birazda o kişiye kalmış durumda. Kaldı ki TOKİ ABD’ye gitse kim bilir neler olur 😅
Yorumlar için çok çok teşekkürler.
Okuyan gözlerinize sabreden yüreğinize sağlık,
Selamlar sevgiler
Yüzyıllardır buna benzer kıyımlar zaten yapılıyordu, etnik farklılıklar, renk farklılıkları, sınıf ve cinsiyet farklılıkları vb. hem savaş sebebi hem de başkaldırı sebebi değil miydi. Mesele buna alışmış olmak maalesef. Kalemine sağlık Esen
Maalesef çok haklısın… Yüzyıllar geçiyor ama insanda hiç bir gelişme olmuyor…hep aynı hep aynı…