script async src=”″crossorigin=”anonymous”></script

“Umut, aptalın tesellisi değil, akıllının direnişidir.” — Bir Sürgünün Anıları Aziz Nesin
Belki de dünyanın en zor işi mizah eserleri ortaya koymaktır. Çünkü bunu yapabilmek için öncelikle karşıdakinin düşünmesini sağlamak, sonra da ortaya çıkan absürtlüğe kahkaha attırabilmek gerekir.
Aziz Nesin yaşadığı dönemde dünya çapında en çok okunan mizah yazarı olmayı başarmış nadir edebiyat dehalarından biriydi. Kitapları yüzlerce ülkede en çok okunan eserler arasında yer aldı. Günümüzde yazılı eserleri dünyaya tanıtmak teknolojik gelişmeler sayesinde çok daha kolay olmasına karşılık o dönemde bunu başarabilmek için Aziz Nesin gibi bir filozof görüşüne, analiz yeteneğine sahip olmak gerekirdi.
Mizahı evrensel hale getirmek, aynı espriye dünyanın bütün köşelerinde yaşayan insanları güldürebilmek çok zordur. Çünkü mizah daima ortaya çıktığı yerel kültürle iç içedir. Yerel kültürde ortaya çıkan mizahı evrensel hale getirebilmek için, eldeki düşünceyi bir altın madenini saflaştırır gibi saflaştırmak gerekir.
Aziz Nesin okurlarını öncelikle kendilerine güldüren, sonra da onların içlerindeki yaraları görerek, iyileşmelerini sağlayabilen bir yazar, bir düşün insanıydı. Kitaplarını okuyanlar bir aynaya bakıldığında görülen netlikte kendi korkularını, kibirlerini, tembelliklerini ve daha pek çok insani zaaflarını en saf haliyle görürlerdi. Bu katışıksız saf vurguların kahkahalara yol açmaması zaten mümkün değildi.
Onu yalnızca bir mizah ustası olarak değil, bir akıl savaşçısı, bir halk filozofu olarak anıyoruz.