Afyon Kaymağım Balım Ecemmm

‘’Bal kavanozum Afyon kaymağımmm’’ diye severdi annesi onu. Balımm, bal kavanozum, mutlu olurdu böyle sevildikçe ama garip bir mahcubiyet de hissederdi bu engin sevgi karşısında.

Daha büyüdükçe sevgilisi de zeytin gözlüm diye şiirler dizmeye başladı onun için… Sokağa çıktığında görmüştü delikanlı onu, o da dönüp bakmıştı… Zeytin rengi gözleriyle… Mümkün müydü bu  gözlere vurulmamak…

Yine günlerden bir gün bizim bal kız iş başvurusu yapmıştı. Zordu aslında bal kızın yaşadığı dönemde, o ülkede yaşamak, işsizlik diz boyu, işsizlik demek parasızlık demek, parasızlıksa sessizlik.

Bizim kız okulu bitirince işe girmek istedi. ‘’Yok’’ dediler ‘’Biraz daha oku’’.

‘’Peki’’ dedi güzel gözlüm.

“Olsun’’ dedi annesi ‘’Emek emek kurulur gelecek…’’

Yüksek lisansı da bitirdi. ‘’Tamam’’ dediler. ‘’Gel bakalım’’

Sınavlar, iş mülakatı her şey tamam. Savcıdan temiz kağıdı ve en son sağlık raporu…

‘’Ciğerlerinizde önemli bir problem görünüyor’’ dedi röntgen teknisyeni.

Annesini aradı’’ Benim ciğerimde ne var?’’

‘’ Hiçbir şey yok bal kızım, Ne olacakmış ki?’’

‘’Ama küçük kitleler var diyorlar’’

‘’Kim diyor?’’ ‘’Yok öyle bir şey’’

Kitleler aktif değil dendi, bizim kız işe başladı. Aynı kitleler belinde de varmış. Bir türlü durdukları yerde durmuyordu kitleler habire büyüyorlardı. ‘’Ameliyat olman gerek’’ dendi… 4 Yılda 7 ameliyat!!!

Annesi başında ‘’ İyileşirsin’’ diyordu ‘’İyileşirsin balım, kaymağım bozma moralini’’

Ayakları basmaz oldu son ameliyattan sonra, sevgilisi geldi ziyaretine… Ayağa kaldırmaya çalıştı bizimkini… Kız o hevesle bastı ayaklarını, durdu. ‘’Tamam ‘’ dediler. ‘’Kurtulduk çıkmaz sokaktan’’

Sarıldılar birbirlerine sevinç içinde… İşyerine haber gitti ‘’ Yakında geliyor bal kız çalışma hayatına’’

 Diye…

Bir gece uykusunda bunalır gibi oldu. Rüya gördü, rüyasında suyun altında nefes alamıyordu. Gözlerini açtı hala nefes alamıyordu. Nasıl nefes alınıyordu bir türlü bilemedi.

Annesi koştu yanına, hemen ambulans çağrıldı. Anne telefonda anlatıyordu’’ Kızım çok zor nefes alıyor ambulansta solunum cihazı da olsun’’

Rengi değişti bal kızın, sarımsı morumsu oldu. Yetiştiler hastaneye oksijen çadırında biraz daha iyiydi belki ama bu ateş de nerden çıkmıştı? Nasıl yükselmişti bu kadar? Tekrar yoğun bakıma aldılar.. Annesine baktı ‘’Buradan çıkamam artık’’ dedi. ‘’ Kızma bana, kalmadı dayanacak gücüm’’

‘’Balımmmm olur mu hiç doktorlar iyileştirir seni…’’ Derken bir ışık demeti uçtu bal kızın üzerinden…

Bu Dünya böyle bir yerdi, iyiler hep erken giderdi…

4 Comments

Bir Cevap Yazın