Sana Dünyanın En Güzel Hediyesini Vereceğim…

https://www.google.com/adsense/new/u/0/pub-7350718767107764/sites/detail/url=fusunesen.com#:~:text=%3Cscript%20async%20src%3D%22https%3A//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js%3Fclient%3Dca%2Dpub%2D7350718767107764%22%0A%20%20%20%20%20crossorigin%3D%22anonymous%22%3E%3C/script%3E

Deniz kenarındaki yazlık evin balkonunda oynuyorlardı. Kızlardan biri diğerine sordu ‘’Senin burcun ne?’’

‘’Bilmem’’

‘’Ne zaman doğdun söyle ben bilirim’’

‘ Kasımda…’’

‘’Hımm, o zaman sen akrep burcusun. Ben Temmuz doğumluyum yani yengeç burcuyum. Annem de balık. Senin annenin burcu ne?’’

‘’Aaneee… Aaannneeee…’’

‘’Buradayım kızım.’’

‘’Senin burcun ne?’’

‘’Ne bileyim?’’

Öbür kız atıldı. ‘’Şenay teyze doğum gününüz ne zamansa söyleyin, ona göre biz buluruz.’

‘’Ne bileyim doğduğum günü’’

‘’Şenay teyze evdekiler doğum gününüzü ne zaman kutluyorsa, o gün sizin doğum gününüzdür’’

Kadın gülümsedi ‘’Benin doğum günüm mü var?’’ ‘’Başak kızım biz hiç doğum günü kutladık mı? Ne bileyim?’’ dedikten sonra, çalıştığı evin camlarını silmeye devam etti. Aynı evin alışverişi  için markete gitmek üzere kapıdan çıkmakta olan kocası Mustafa  konuşmayı duymuştu.

Durduğu yerden eğilip, camları silen karısına baktı. Ne kadar güzeldi. Yüzü, sesi, saçları…

Akşam eve gittiğinde ‘’Kız Şenay ‘’ dedi ‘’Sana doğum günün için Dünyanın en güzel şeyini hediye edeceğim.’’ Kadının gözlerinde bir ışıltı dolaştı. Çabucak kendini toparladı. ‘’Amaan bugün de doğum günü tutturdunuz. Bırakın bunları, hadi yemeğinizi yiyin. Bizim hediyelik halimiz mi var?’’

Baba, kız ilgilerini yemeğe vermiş gibi görünse de, gizlice birbirlerine bakıştılar. Ertesi sabah Mustafa yine aynı konuyu açtı. ‘’Kız Şenay, sana Dünyanın en güzel şeyini hediye edeceğim. Bak görürsün…’’

‘’Hadiiii oyalanmayalım’’ dedi Şenay ‘’Ben işe başlıyorum’’

Elektrik süpürgesini çalıştırdı. O sırada evin hanımı yanına geldi. ‘’Ne o Şenay, Bu sabah ayrı bir neşeli gibisin…?’’

‘’Aman ne bileyim Esra Hanım. Mustafa tutturmuş, sana doğum günü hediyesi alacağım. Dünyanın en güzel şeyini hediye edeceğim deyip duruyor. Onu düşünüyordum. Bir şey alacağından değil de… İşte…’’

‘’Oooo hadi bakalım… Aman tabii canım almak değil, düşünmek önemli…’’  

O gün evde kalabalık bir misafir grubuna davet veriliyordu. İşler yine bitmez bir döngü halindeydi…   Gelen giden ziyaretçiler, kurulan kaldırılan sofralar, demlenen çaylar, tekrar tekrar doldurulan bardaklar daha neler neler…

Akşam kendi bölmelerine geçtiklerinde Şenay’ın ayağını basacak hali kalmamıştı. Hemen bir köşede uyumak istiyordu. Mustafa ona gülümsedi. ‘’Bak’’ dedi ‘’Mutfakta… Sana Dünyanın en güzel şeyini aldım…’’

Şenay’ın hiç gidesi yoktu mutfağa, ama Mustafa’nın hatırı vardı. Yorgun, argın güç bela içeriye doğru ilerledi. Mutfakta her zaman bulaşık yıkadığı lavabonun arkasına bir ışıltı gördü. Duvara kristal traşlı, füme renkli bir ayna monte edilmişti.

Fonda duyulan yaylı çalgının yaydığı sakin romantik müzik eşliğinde, Dünyanın en güzel gülüşüne sahip kadını gördü …

2 Comments

Bir Cevap Yazın